Çocuklarınıza Verdiğiniz Destek Baskıya Dönüşmesin
       Anne ve babaların ortak beklentisidir çocuklarının başarılı olması, bu amaç doğrultusunda çalışırlar ve çocuklarını yönlendirirler. Daha küçük yaşlarda başlar bu beklenti, her anne ve baba kendince metotlar geliştirir bu koduna. Ama unutulmaması gereken her çocuk aynı değildir ve aynı başarıyı sağlayamayabilir. Anne ve babaların çocuklarını eğitim konusunda desteklemeleri doğrudur fakat bu desteğin kontrolden çıkarak baskıya dönüşmemesi gerekmektedir.
       Anne ve babaların çocuklarından bekledikleri yüksek başarı beklentisi karşılık bulmadı zamanlarda onları eleştirmek, cezalandırmak, aşağılamak gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Çocukların benlik psikolojilerin direk olarak etkileyecek bu tarz davranışlardan kesinlikle kaçınılması gerekmektedir.
       Maalesef ki ülkemizde çocuklarımızın eğitim seviyeleri bir saatli sınavlar ile ölçülmektedir. Bu sınavlar öğrenci sağlık durumları ve psikolojisine göre gerçeği yansıtmayan sonuçlar da verebilmektedir. Anne ve babalar da bu sınav sonuçlarına göre çocuklarını değerlendirmektedir. Aşırı başarı beklentisi baskıya dönüştüğü zamanlarda çocuklar bu baskı ve stres ortamında ezilmekte ve sınavlarda gerçek performanslarını gösterememektedir. Yani anne ve babaların beklentisi aksine her şey daha da kötüye gitmektedir.
       Sınav süreci tüm aileyi etkileyen bir süreçtir. Sınava giren sadece bir öğrenci olmasına rağmen sanki aile içerisindeki tüm fertler girecekmiş gibi bir ortam olur ev içerisinde. Sınav başarısın ilk etkeni ailenin ilgi, tutum ve davranışları ile sınav hazırlık süresince destekleridir. Bu süreç çok önemlidir. Anne ve babalar sınav hazırlık sürecindeki bir çocuğun ruh halini düşünmeli ve bu ruh haline göre çocuklarına davranmalıdır. Sınava hazırlanan çocuklar yüksek hassasiyet içerisindedir, ani duygusal tepkiler verebilir ve her konuda düşüncesizce ve aceleci cevaplar verebilir. Anne ve babalar bu tür durumlarda sakinliğini kaybetmemelidir ve çocuklarına karşı davranışlarında seçici olmalıdır.
       Uzmanların aileleri ders konusunda uyardığı bir diğer husus ise çocukların kıyaslanmasıdır. Alınan sınav sonuçları beklenen düzeyde değil ise anne ve babalar hemen çocuklarını eleştirmeye ve kıyaslama yapmaya başlıyorlar. Bu olumsuz eleştiriler ve kıyaslamalar düşündüğünüzün aksine çocuğunuzun derslerinin iyi olmasını sağlamayacağı gibi durumu daha da kötüye getirecektir. Sizin vermiş olduğunuzu düşündüğünüz destek tam anlamı ile baskıya dönüşecektir. Bu baskı düzeltme ihtimali olan derslere çalışmasından tutun bir sonraki sınava kadar etkileyecektir. Çocuğunuz rahat olamayacak, sizin beklentilerinize karşılık verememenin korkusunu yaşayacak ve derslerine odaklanamayacaktır. Üstüne üslük kıyasladığınız arkadaşına karşı olan düşünceleri de etkilenecektir. Farkında olmadan çocuklarınıza nefret tohumları ekeceksiniz ve kıyasladığınız o arkadaşlarına karşı bakış açıları değişecektir. Çocuklarınız içinde bulunduğu duruma neden olarak kıyasladığınız arkadaşlarını görecek ve “o olmasaydı annem veya babam beni eleştirmeyecekti” düşüncesine kapılacaktır. Bu gibi olumsuz sonuç alınan sınavlar sonrasında çocuklarınızı eleştirmek yerine onlara doğru bir şekilde destek olursanız kötü gidişin önüne geçebilirsiniz. Anne ve babalar bu gibi durumlarda çocuklarına çalışırsa yapabileceğini söylemeli, elinden geleni yaptıktan sonra alınan sonuç ne olursa olsun çocuklarını destekleyeceklerini belirtmelidir. Anne ve babasını kaybetme korkusu olmayan çocuklar sınav hazırlık süreçlerini daha rahat ve stressiz geçireceklerdir, tabi ki bu da sınav sonucunu olumlu olarak etkileyecektir.
       Bazı durumlarda da aileler bir baskı kurmasa bile çocuklar kendi kendilerine bu baskıyı kurabilirler ve “sınavı kazanamazsan ben ne yaparım” düşüncesine girebilirler. Aileler çocuklarına her türlü sonucun olabileceğini ve sonuç ne olursa olsun hayatın devam edeceğini söylemeliler ve onları rahatlatmaya çalışmalılardır. Sınavları kazanmak kadar kazanamamak ta doğal bir sonuçtur ve her sınavın kazananı olacağı gibi kaybedeni de olacaktır.
       Anne ve babaların çocuklarından eğitimleri konusunda bir beklenti içerisine girmeden önce çocuklarını çok iyi tanımaları gerekmektedir. Onlardan olan beklentileri çocuklarının kapasitelerinin çok üzerinde olmamalıdır. Unutmayın ki herkes doktor veya avukat olacak değildir. Başka mesleklere de ihtiyaç vardır. Bunu hem anne ve babalar hem de çocuklar unutmamalıdır. Her çocuğun zeka seviyesi de aynı değildir doğal olarak. Çocuğunuzun kapasitesinden çok çok fazla şeyler bekleyip onlara bu konuda baskı kurmak normalde alacağın sonucun da gerisinde bir sonuç almanıza neden olacaktır. Zira çocuklar beklentilere karşılık veremeyerek üzerlerindeki baskının altında ezileceklerdir.
       Eğitimi önemli kılan çocukların hayatlarını idame ettirecekleri mesleklere bu aldıkları eğitimler sayesinde ulaşabilecek olmasıdır, anne ve babalar da bu yüzden çocuklarına destek olmaktadır. Fakat çocukların istek ve kabiliyetleri de çok önemlidir. Onlar da göz ardı edilmemeli ve verilen destek şiddeti iyi ayarlanmalıdır. Unutmayın çocuğunuz ressam da olabilir müzisyen de ama ne olursa olsun en iyi olmak zorunda değildir.