Kimse Nasıl Ders Çalışacağımı Söylemiyor
       Anne ve babaların büyük bir çoğunluğu için çocuklarının çalıştıkları ders yeterli değildir, hep daha fazlasını isterler ve çocuklarını bu konuda uyarırlar. Anne ve babalar çocuklarında sürekli ders çalışma baskısı kurarken onların gelecekleri için bunu yaptıklarını savunmaktadırlar.
       Çocuklar açısından bakıldığında ise sürekli ders çalış uyarısı almak pek de memnun karşılanmıyor, aslında anne ve babalar da kendi çocukluklarında aynı duyguyu beslemişlerdir mutlaka. “Git ders çalış” gibi söylemler çocuklarda ters etki de yaratabilmektedir. Çünkü çocuklara bir şeyi ne kadar çok söylersen o şeye karşı bir direnç oluşur.
       Çocuklarının yeteri kadar çalışmadıklarını söyleyen anne ve babalar bu konuda ne kadar haklı, ne kadar haksız biraz irdelemek gerekmektedir.
       Ders çalış uyarısı alan çocukların verdikleri cevaplara da dikkat etmek gerekmektedir. Çocuklar “ben ödevimi yaptım zaten” şeklinde bir savunmaya geçebilmektedir. Bu noktada anne ve baba dikkat etmeli ve çocuklarını iyi tanımalıdır. Bazı çocuk ödevini çok hızlı yaparken bazısı yavaş yapabilir. Bazısı konuyu çok iyi bilirken bazısı bileyebilir. Çocukların ödevlerini hızlı veya yavaş yapmaları onların konuya hakimiyetinden veya ödevlerine gösterdikleri özenden olabilir. Anlayacağınız üzere ödev ve ders çalışma sürelerinde birçok etken olabilir.
       Çocukların ders çalışmaları esnasında ilk olarak kendi çalışma tempolarını ayarlayabilmeleri gerekmektedir. Çalışma temposunu ayarlayamamış çocuk, sınav zamanlarında büyük sıkıntılar yaşayacaktır. Bu temponun ayarlanmasında da öğretmenleri kadar anne ve babaların da etkin olması gerekmektedir. Bunun için her gün ödevin yanı sıra günlük derslerin tekrarı ve bir sonraki güne hazırlık yapılmalıdır.
       Çocuklar ise ne yaparsa yapsın ders çalışma konusunda yaranamamaktan şikayet etmektedir. Çünkü anne ve babalar bu konuda doyumsuz durumdadır. Eğitimciler velilere çocukların ders çalışma sürelerinden ziyade niteliklerine dikkat etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
       Her çocuk farklı şekilde daha iyi anlar, kimisi okuyarak kimisi ise okuduğunu yazarak. Anne ve babalar çocuklarını iyi analiz etmeliler ve öğrenme alışkanlıklarını belirlemelidirler. Bu konuda öğretmenlerinden de yardım alabilirler. Çocukların nasıl daha kolay öğrendiğini tespit ettikten sonra çalışmalarını da o tarafa doğru yönlendirebilirler. Mevcut çalışma temposu ile başarı sağlanamamış ise mutlaka farklı bir yol ile ders çalışılmalı ve doğru yol bulunmalıdır.
       Ders çalışmaya başlamadan önce mutlaka bir hedef konulmalıdır. Hedef başlanan bir işte sonuca ulaşmak da güç olacaktır. Bu hedefi ilk başlarda anne ve babalar koymalıdır, ilerleyen zamanlarda alışan çocuklar kendi hedeflerini koyacaklardır ve bu hedeflere ulaşmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır.
       Anne ve babaların ders çalışma konusunda dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise anlamadan konunun geçilmemesidir. Gelişigüzel yapılan ödevler bu şekilde geçilmeye neden olur. Birde ders çalışma süresince geçen aktif zaman çok önemlidir, belirli periyodlar ile mola verilmelidir. Bu süre 40 dakika ders 10 dakika mola şeklinde olursa ideale yakın olur. Mola verilmeden uzayan ders süreleri çocuklardaki zihinsel yorgunluk ve sıkılma ile beraber anlaşılmamaya ve boş zaman geçirmeye neden olacaktır.
       Haftalık ve aylık programlar yapılması ve bu programlara uyulması da ders çalışmayı erimli kılan nedenlerdendir. Belli zaman dilimlerinde düzenli tekrar yapılır ise akılda kalma oranı da artacaktır. Tekrar çocukların yapmak istemedikleri ve boşa geçirilen zaman olarak gördükleri kendi başlarına verimli tekrar yapmazlar. Bu sebeple de özellikle tekrarlar anne ve babaların nezaretinde yapılmalıdır ki daha verimli olsun ve amacına ulaşsın.